17 Şubat 2011

Aysel’in mavi çaydanlığı

Doksanlar çocuklarının kartonet kokularını ciğerlerine çeke çeke ismini ve sözlerini ezberledikleri, Türk popunun her bahçesindeki kuyunun dibinde bir taşı bulunan bir deliydi Aysel Gürel. Her biri müziğin ayrı bir irtifasında süzülen Asya, Yonca Evcimik, Nükhet Duru, Ayşegül Aldinç, Jale, Demet Sağıroğlu, Ozan Orhon, Samra Sökmen, Tayfun, Aylin Livaneli, Nil Burak, Zerrin Özer, Niran Ünsal, Aydın, Nilüfer, Sezen Aksu, Reyhan Karaca, Bora Gencer, Rüya Ersavcı, Selda Bağcan, Nalan, Sertab Erener gibi isimlerin ağzından uçurduğu kelimelerin de ötesinde artık. Elinde Sex On The Beach, sırtında Dolce Gabbana, kanında bilmem hangi kimyasal ile dans pistlerinde tepin tepin tepinen ADSL jenerasyonunun tahayyül edemeyeceği türlü türlü meşakkat ile dolu bir yaşamın altından kalkıp kendi kurduğu hayatının düdüğünü kendi eline alarak dilediği gibi öttürebilmiş bir hatundu o. İki çıstak eşliğinde birkaç dans figürü sergileyenin “yerli Madonna” ilan edildiği bu memlekette cinsiyetinin ve yaşının sözüm ona gereklerini, sağın solun dayatmalarını ağzında sakız diye çiğneyip kafasına uçuk pembe peruk yapacak kıvamda bir kadındı. Gezegenin tüm Madonnaları gelsinler, bir de bu Havva kızının yoluna koyulmaya cesaret etsinler, edebileceklerse eğer. Kadın olmanın, dul olmanın, kız anası olmanın, özgür ve kendi gibi olmak istemenin mağlubiyete davet olduğu bu diyarlarda California Madonnalığı adamın canını kurtarmaya yetmez zira. Şöhret heveslisi çocuklar muratlarına ersin diye Garo Mafyan bestelerine söz yazmaktan öte marifetleri olan öyle bir insandı o giden.

Firuze. Ünzile. Kızlar. Böyle bir ananın öksüzlerisiniz.

Firuze. Yitip giden güzelliğinden başka bir nedenin daha var ağlamak için.

Ünzile. Bir cesaret git bak köyün en son çitinin ardına. Bu dünyanın bittiği yerde ananın dünyası başlar.

Birdenbire gidivereceğiz yanına
Aysel’in önce kalbi şaşıracak
Sonra o şen şakrak sesi

Ne güzel olacak
Bilsek ne güzel
Çıldıracak Aysel bizi görünce

Önce geçen onca zamanı anlatacak bize
Sonra geçip aynaya süslenecek
Sobada mavi bir çaydanlıkla
Bize sıcak bir çay demleyecek

Sehpasında küçük mumlar
Tablasında kokulu otlar
Aysel soracak
“Anlatın, nasıldı oralar?
Beni unutmadınız ya?”

Birdenbire gidivereceğiz yanına
O pembe saçları nasıl da uzamış olacak
Ne güzel olacak Aysel
Bilsek ne güzel


Söz: Aysel Gürel
Müzik + Düzenleme: Timur Selçuk