17 Ekim 2010

Bir Başka Gece

Türkiye’nin ilk özel televizyon kanalı Magic Box’ın memleket semalarında deneme yayınıyla salınmaya başladığı, yurt sathındaki köy, kasaba ve şehir manzaralarına çanak antenlerle dolu balkonların ve çatıların eklendiği, televizyonculuğun devlet tekelinden kurtulmasının ise artık an meselesi olduğu o günlerde TRT’nin 1990-1991 yeni yayın dönemine can havliyle yetiştirdiği bir yapımdı Bir Başka Gece. 5 Ekim 1990 tarihli o cuma akşamında saatler 21.00’ı gösterdiğinde TRT’nin birinci kanalında yayın hayatına başlayan Bir Başka Gece o an itibariyle eli kulağında olan bir başka devrin de habercisiydi. Magic Box’ın hemen ertesi gün deneme yayınına son verip ismini de Star1 olarak değiştirerek resmen yayına başlamasıyla doksanlı yılların o çılgın ilk yarısının kırmızı kurdelesi kesilmiş oldu.

Yapımcılığını Türker İnanoğlu’ya ait olan Ulusal Radyo Televizyon kurumu adına Faruk Bayhan’ın üstlendiği ve bölüm başına maliyeti o zamanın parasıyla 100 milyon TL olarak açıklanan Bir Başka Gece ile TRT kendi ekranında ilk defa kurum dışında hazırlanmış bir eğlence programına yer veriyor ve böylelikle kendi çapında bir devrim yaşıyordu. Yapımın genel yayın yönetmeni olan Çetin Çeki aynı zamanda programın sunucularından biriydi ve ona o dönemin pek popüler dizisi Geçmiş Bahar Mimozaları’nın yıldız oyuncusu Ceylan Palay eşlik etmekteydi. Bir Başka Gece stüdyolarından daha sonra sunuculuklarıyla Çiğdem Tunç, Ceylan Saner, Sibel Tan, Alev Baymur, Ebru Cündübeyoğlu, Özlem Dinçer gibi isimler de geçecek ve Bir Başka Gece ekranın en çok sunucu eskiten programlarından biri olacaktı.

Cuma gecelerine “Bu gece, bu gece bir başka gece” nidalarıyla yüklü jeneriğiyle ayak basan Bir Başka Gece zengin içeriğiyle hem bu iddiasının arkasında duruyor hem de isminin hakkını veriyordu. Doksanlı yılların o yeni yeni aydınlanmaya başlamış günlerinde Necef Uğurlu ve Kandemir Konduk imzalı skeçler, Cenk Koray’ın sunduğu yarışmalar, Hıncal Uluç’un hazırladığı spor bölümü, İzzet Öz’ün seçtiği yabancı klipler, Halit Kıvanç’ın Hadi Anlat Bakalım’ı, çocukların dönemin şarkıcılarını canlandırdığı taklit yarışması, Çetin Çeki ve Yasemin Bozkurt’un her hafta başka konuklarla gerçekleştirdiği ve adı henüz “talk show” olmamış sohbetleri, moda haberleri, kamera şakaları ve aktüalite köşesiyle Bir Başka Gece o koca onyılın geri kalanında ekranda olup biteceklerin daha o günlerde hazırlanmış bir özetiydi adeta.

Bir Başka Gece’nin müziğe ayrılan dakikaları ise bu cafcaflı TRT programının hem televizyon izleyicisine hem de dönemin müzik piyasasına en büyük kıyağı oldu. 1990 sonbaharı itibariyle TRT kanallarının sayısı beşe ulaşmış olsa da böylesine donanımlı bir yapım ilk defa ekrana geliyor, bunun bir sonucu olarak yayın saati geldiğinde ülke çapındaki hanelerde gözler Bir Başka Gece’ye çevriliyor, cuma gecelerinin sonradan daha da kıymetlenecek olan bu “prime time” kuşağında böylelikle müzik üreticisi Bir Başka Gece sayesinde dönemin hemen her şeyi satın alıp dinlemeye hazır müzik tüketicisini avcunun içine alıveriyordu.

Bir Başka Gece’nin ilk dönemlerinin müzik içeriği her müzik zevkine hitap etmek amacıyla hemen her hafta bir adet türkücü, bir adet sanat müziği icracısı ve bir adet hafif müzik yorumcusunu bir araya getirmişti. Lakin Türk pop müziğinin 1991’den sonraki hareketliliği Bir Başka Gece’nin bu politikasını adı artık “popçu” olmuş şarkıcıların lehine olacak bir biçimde yeniden şekillendirdi. TRT tekelinin kırıldığı, özel televizyon kanallarının bir bir ekrana teşrif ettiği o geçiş döneminde devrin Türk pop müziğinin yıldızları ve yıldız adayları için Bir Başka Gece bu yüzden altın değerindeydi. Gazetelerin televizyon sayfalarını “Bu akşam falanca şarkıcı yeni şarkılarını Bir Başka Gece’de görücüye çıkarıyor.” şeklinde manşetler süslüyor ve bu cümlenin öznesi Aşkın Nur Yengi, Yonca Evcimik, Nilüfer, Hakan Peker, Sezen Aksu, Emel Müftüoğlu, Ajda Pekkan gibi şarkıcılardan herhangi biri olabiliyordu. Bir Başka Gece’de o akşam gerçekten de bu isimlerin yepyeni albümlerinden taptaze şarkıların sıfır kilometre klipleri yayımlanıyor, şarkıcı ve yapımcıların hesapladığı gibi programı hemen herkes izliyor, böylece yeni albüm haberi bir gecede tüm Türkiye’ye yayılmış oluyordu.

Zamane şarkıcılarının son model şarkılarını o akşamlarda Bir Başka Gece’ye taşıyan kliplerin yaratıcılarından biri programın yönetmenlerinden Samim Değer’di. Müziğin artık sadece müzik için değil, pazarlanmak için de üretildiğinin keşfedildiği o zamanlarda Bir Başka Gece’ye çıkma ayrıcalığına erişmiş şarkıcıların ürünlerini ekranın hayali tezgahına dizen eldi Samim Değer bir anlamda. Bir Erol Atar karesinden fırlamış gibi duran assolist görünümlü şarkıcıların dumanlar içinde yuvarlak bir platformun üzerinde dikildiği klipler de, Yonca Evcimik’e 1994’te şarkıcılık kariyerinin ikinci baharını yaşatmış olan 8.15 Vapuru adlı şarkının rengarenk klibi de Samim Değer imzalıydı. Ulusal Radyo Televizyon kurumu kapsamında ve Bir Başka Gece için hazırladığı kliplerde Samim Değer her şarkıcıya hak ettiği muameleyi yapmış ve Türk pop müziğinin televizyon ekranındaki yansımasını seksenli yıllardaki hantallığından arındırıp doksanlı yılların dinamizmine taşıyan isimlerden biri olmuştu. Bu yönüyle Bir Başka Gece’yi Bir Başka Gece yapanlardan ve doksanların Türk pop müziğinin fitilini ateşleyenlerden olan Samim Değer 2004’te vefat ettiğinde arkasında bıraktığı tek marifeti Müjde Ar’ın eski kocası ve Aysel Gürel’in eski damadı olmak değildi.

1991’in son günlerinde Teleon’un yayına başlaması, bunu ülkenin diğer yeni özel televizyon kanalları Show TV, Kanal 6, HBB ve atv’nin takip etmesi, böylece ekrandaki TRT tekelinin geri dönüşü olmayan bir şekilde ortadan kalkması sonucu Bir Başka Gece her cuma akşamı karşısında bulmaya alıştığı izleyicilerini yavaş yavaş kaybetmeye başladı. Zira kendisine televizyonda eğlence arayanlar artık ne cuma akşamına muhtaçtı ne de Bir Başka Gece’ye. Televizyonun yeni ekranlarında klip yayımlayan programların türemesi, Bir Başka Gece için yarattığı formatla Ulusal Radyo Televizyon kurumunun önce Kanal 6’ya İşte Müzik İşte Eğlence ve sonra atv’ye Felekten Bir Gece adlı Bir Başka Gece benzeri yapımları hazırlaması, tüm bunlara ek olarak bir de özel radyoların kurulup müziğin televizyonlardan radyolara taşmasıyla Bir Başka Gece müzik konusundaki vazgeçilmezliğinden de olarak önce televizyon izleyicisinin gözündeki biricikliğini yitirdi, ardından ekrandaki yerini. Nitekim 12 Ocak 1996’da altıncı yaşından gün aldığı o günlerde Bir Başka Gece son kez ekrana geldi ve o akşam doksanlı yıllardaki yayın hayatını tamamlamış oldu.

Bir Başka Gece’nin 270. ve son bölümünde yapımla ilgili görüşlerine yer verilen isimlerden biri Yonca Evcimik’ti. Abone adlı ilk albümü piyasaya çıkalı henüz birkaç ay olmuşken şarkılarıyla 6 Aralık 1991 tarihli Bir Başka Gece’de ilk ekran tecrübelerinden birini yaşayan ve bu yapımı takip eden albümlerinin şarkılarını da ilk olarak Bir Başka Gece ekranından duyuran Yonca Evcimik son kez konuk olduğu Bir Başka Gece’ye şu sözlerle veda ediyordu: “Bir Başka Gece bence Türk televizyonlarının amacına uygun tek eğlence programıydı ve çok başarılıydı. Beş yıldan fazla bir süre boyunca yayımlanmış olması bunu gösteriyor zaten. Bir Başka Gece’nin benim hayatımda çok özel bir yeri var. İlk albümüm Abone’nin klipleri Bir Başka Gece tarafından çekilmiş ve defalarca yayımlanmıştı. Bana çok destek olmuştu Bir Başka Gece. Bu ekibin bundan sonra da başarılı olacağına inanıyorum.

Bir Başka Gece bu bölümüyle son bir kez bir doksanlı yıllar cumasını daha şenlendirdikten sonra televizyon izleyicisinin huzurlarından ayrıldı. Doksanlar fırtınasının ardından 2002’de bir umutla ekrana geri dönse de Bir Başka Gece yeni milenyumdaki formatıyla o eski ihtişamına yaklaşamadı bile. Zira televizyonun müzik ve eğlenceden geçilmez olduğu o curcunalı devre Bir Başka Gece’nin katabileceği bir renk, vadedebileceği bir yenilik yoktu artık. Bir süre sonra hiç kimseyi şaşırtmayarak geldiği gibi gitti ve Bir Başka Gece akıllarda doksanlı yıllardaki haliyle kaldı. O yılların sanki daha bir karanlık geçmiş, sanki daha bir uzun sürmüş gecelerinin dermanı Bir Başka Gece olarak.

2 yorum:

  1. Çok konsantre ve derin bir inceleme, teşekkür ederim. Hakediyordu program böyle bir ilgiyi...

    YanıtlaSil
  2. ebru gundesli bolumlerini kim yayinlar acaba ?

    YanıtlaSil